Neşe Karabekir

Psikodrama Terapisti ve Eğitimcisi / Hamile ve Doğum Psikoterapisti / Anne Bebek Psikodramatisti

İstanbul Üniversitesi Psikoloji lisans ve İngiltere Keele University yüksek lisanslıdır. Psikodrama terapisti ve eğitmenidir. İstanbul Psikodrama Enstitüsü (1996), İstanbul Doğum Akademisi (2010) kurucularından, Doğum için El Ele Derneği (2015) kurucusu ve başkanı ve ISPPM Uluslarası Prenatal Psikoloji ve Tıp Derneği Başkan yardımcısıdır.

İDA Sertifikalı Doğuma Hazırlık Eğitmeni – Doula ve Doğum Psikoterapistliği eğitimlerinin baş eğitmenidir. Bireysel ve grup terapisti olarak 29 senedir çalışmaktadır. 2022 yılına kadar devam edecek olan First Touch Erasmus Plus Projesi eğitmenlerindendir. Halen bireysel ve çift psikoterapileri yapmaya devam etmektedir.


Bebek Perspektifinden Doğum

Uzm.Psk.Neşe Karabekir

Doğum ve Bebek Psikodramatisti

Doğum bir travma mı, varoluşun kendisi mi, geçiş mi bir nevi ölüm mü? Yıllardır tartışılan bu konuya bu sunum esnasında sadece bebek perspektifinden yaklaşmak istedik.

Doğumun hala birçok kültürde “annenin doğumu” olduğu düşünülür. Gebe olan ve doğuma hazırlanan bir kadına “nasıl doğuracaksın, nerde doğuracaksın, doğumunu planladın mı” gibi sorular sorulur. Ama doğum aslında anne baba adayının değil bebeğin varoluşudur. Tabi ki de geleneksel söylemlerle kadın ve erkek de anne baba olarak yeniden doğar elbette ama aslolan bebeğin bir dünyadan bir dünyaya geçişidir. Kesinlikle bir süreçtir, bazen zor bazen kolay bazen gözyaşıyla bazen kahkaha bazen tıbbi zorluklar ile oluşan tam bir geçiştir. Kuşkusuz bu geçişin anne baba bebek ve doğum ekibi tarafından algısı ve tecrübeyi yaşama şekli farklı olacaktır.

Biz bu sunumda sadece bebeğin bakış açısına konsantre olmayı hedefledik. Tabi ki sunacaklarımız anne baba ve doğum ekibi bakış açısından olduğu gibi somut ve kalitatif bir çalışma olamaz.

Prenatal ve perinatal perspektif bizi fetüs ve embriyo ( anne karnındaki bebek) çalışmalarına götürüyor. Bu sunum tam doğum anının bebek üzerindeki ilerleyen yaştaki potansiyel etkileri üzerine olacaktır.

Prenatal Psikoloji bizi bebeğin anne karnındaki gelişim süreçlerine de götürüyor olacak.

Tam bir “ilk yuva” olan rahim-anne karnı- bebeğin ilk tanıştığı yer. Rahmin duvarları, içinde bulunduğu su, plasenta, göbek bağı her şey onun için yeni ve ilk. Dolayısıyla ilk bağı da bunlara karşı başlıyor. Gebelikte anne karnında yaşadığı algıladığı her şey bebek için anlamlı ve vücut kayıtlarına alınmaktadır ( Verny,T. 2008)

Chamberlain’e ( 2003) göre anne karnında bebekler; dokunma, görme, duyma, sıcağı soğuğu ve acıyı hissetme, emme hareketi yapma, yutma, kayıt etme, anneyi hissetme gibi duyulara sahiptir  Bu onları hem doğuma hem de doğum sonrasına hazırlar. Bu anne karnındaki özel hazırlık bebeğin annesiyle beraber olan ilk spontanitesi için çok önemlidir. Böylece anne ve bebek birlikte yapma, birlikte olma ve birlikte hissetme sürecini ilk defa yaşarlar (Karabekir.N. 2021).

Doğum anı ise doğum şeklinden bağımsız olarak anne baba ve bebeğin ilk karşılaşmasına dayanır. Bu karşılaşmanın herkes açısından en saygılı geçmesi için dünyada bir çok doğum ekibi vardır. Sunum Türkiye’de 2010’dan beri devam etmekte olan Keşkesiz Doğum Felsefesi ve Keşkesiz doğum ekibine de değinecektir ( Çoker,H. 2015). Doktor, ebe ve doğum psikoloğundan oluşan keşkesiz doğum ekipleri sadece anne ve baba için değil aynı zamanda doğum ekibi ve özellikle de bebek için çalışırlar. Hedef herkesin doğumdan keşkesiz çıkabilmesidir. Doğum şekli ister vaginal ister sezaryen ister suda veya suya doğum (Somer, S.2020) olsun, anne ve özellikle de bebeğe saygı her durumda ön planda olmalıdır.

Buna rağmen doğumda bazı tıbbi müdahaleler kaçınılmaz olabilir. Her müdahale bebek açısında tüm hayatını etkileyecek bazı özellikleri beraberinde getirecektir. Aşağıda APPPAH ( Prenatal ve Perinatal Psikoloji ve Sağlık Derneği) ‘ın eski başkanlarından William Emerson’un 1998 yılındaki makalesinin özetini bulacaksınız.

Sonuç olarak Porges, S. (2011) ‘in Çoklu Vagus teorisinde ilettiği üzere eğer bebekler hem anne babaları hem de onu ilk karşılayanlar doktor ve hemşireler tarafından huzurlu karşılanırlarsa dövüş-kaç-donma sistemleri yerine sosyal uyarlanma geliştirirler ve bu uyarlanma tüm hayatlarına aktarılacak olan stresi yönetme sürecini etkiler. Bebeğin dünyaya geliş şekli, doğum esnasında uygulananlar yetişkin yaşamını etkilediğine göre bebek perspektifinden doğumlara bakabilmeyi alışkanlık haline getirmemiz gereklidir. Bunun yolu miş gibi olmayan gerçek anne baba bebek dostu uygulamaların tüm hastanelere getirilmesi ve doğum ekiplerinin buna göre eğitilmesidir. Keşkesiz doğumlar keşkesiz bir gelecek getirecektir.

 

Kaynakça

Chamberlain, D. (2003) Communicating with the Mind of Prenate in Journal of Prenatal & Perinatal Psychology and Health

Çoker, H. (2015) Hakan Çoker’le 100 Soruda Doğal Doğum. Inkilap Yayınevi

Emerson, W. (1998) The Psyhological Effects of Obstetrical Interventions in JOPPPAH

Karabekir. N (2021) ‘Doğum Psikodraması’ Psikodramada Çağdaş Yaklaşımlar, Edit: Deniz Altınay 6.baskı. Nobel Akademik Yayıncılık

Porges, S. (2011) The Polyvagal Theory

Somer, S. (2020). Suya Doğum. Gün Yayıncılık.

Verny;T. (2008). Doğmamış Çocuğun Gizli Yaşamı. Kuraldışı Yayınevi